Maça yenik başlamak çok zor duyguları getirir. Kafalarda ‘Eyvah yine işler kötü mü gidecek? Bir gol daha yersek ne olur?’ düşünceleri oluşur. İki yıldır çoğu maçta böyle oluyordu. Savunma arkasına atılan toplarda problem devam ediyor. Tayfur’un golünde yine büyük savunma hatası vardı. Beşiktaş yenik duruma düştükten sonra bu kez reaksiyon verdi. Kanatları iyi kullandı, orta alan üstünlüğünü Eyüpspor’a vermedi. Beraberlik için baskı kurdu. Joao Mario ve Rashica rakibe zor anlar yaşatmaya başladı. Masuaku ve Svensson hücuma çıkma yönünden çok iyi gözüktüler. İki top direkten dönmüştü. Immobile yine kaçırıyordu ama beraberlik golünde Rafa Silva’ya asisti yapmıştı. Atağı golle sonlandırmak geçiş oyununda çok önemli. İkinci golde takım bunu başardı. Kalesinde gol pozisyonu yaşadıktan hemen sonra öne geçmesi önemliydi Beşiktaş’ın. Bu kez Rafa Silva hazırladı, Rashica attı. Sonucu kabul etmeyen ve savaşan bir Beşiktaş izlemiştik ilk yarıda. Immobile’nin oyundan çıkması ve Semih’in oyuna girmesi doğru karardı. Çok gol kaçırmıştı ve morali de etkilenmişti doğal olarak. Semih kısa mesafe içinde çabuk hareketler yapabilen bir oyuncu. Üçüncü golü de böyle attı. Solskjaer bundan sonraki maçlarda tahmin ediyorum ona daha fazla forma verecek. Chamberlain saha içinde bütün iyi niyeti ile bir şeyler yapıyor. Yeterli mi değil mi kalan haftalarda göreceğiz. Arroyo ile tanıştık sonunda. Tabii ki daha çok süreye ihtiyacı olacak. Bu onun ilk maçıydı. Teknik kapasitesinin çok yüksek olduğunu zaten biliyoruz. Mücadeleyi bırakmayan, tek pası çabuk oynayan, kaybettiği topları hemen geri kazanmak isteyen bir takıma dönüşüyor artık Beşiktaş. Takım savunmasında rakibe çok pozisyon vermeyen bir Beşiktaş izlemeye dün gece de devam ettik.