Futbol

'Tamam' dedi

UEFA Avrupa Ligi'nin 8. haftasında temsilcimiz Beşiktaş, Twente ile karşı karşıya geldi. Siyah-beyazlılar mücadeleden 1-0 mağlup ayrılarak Avrupa'ya veda etti.

Abone Ol

Fotomaç yazarları karşılaşmayı değerlendirdi.

SİNAN VARDAR – 'TAMAM' DEDİ

Athletic Bilbao'yı yenerek şov yapan Beşiktaş, 'tamam mı devam mı' maçında Twente'ye yenildi. Hollanda takımı, ilk 15 dakikada topa daha fazla hakimdi. Beşiktaş ise kontrataklarla çıkmaya çalıştı. Beşiktaş, kaleye gitmekte zorlandı. İlk 40 dakikada Twente, ceza sahamıza tam 12 kez girdi, bu sayı fazlasıyla yüksek! Geriye fazla yaslandık ve organize olamadık.

Devreye en azından skoru koruyarak gidebildik. Twente, ilk yarıda daha agresif bir oyun ortaya koydu. Beşiktaş, tek pozisyonunu Masuaku ile bulurken, Twente üç tehlikeli pozisyon yakaladı. Twente seyircisi, ikinci yarının başında meşaleler yaktı. Bunu bir Türk takımı yapsa, nasıl bir yaptırımla karşılaşırdı merak ediyorum.

İkinci yarının başında, ilk yarıda vasat bir görüntü çizen İmmobile'nin yerine Semih Kılıçsoy girdi. Beşiktaş, ikinci yarıya biraz daha organize başladı. Twente yine etkili geldi, direkten döndü, bu sefer şans yanımızdaydı. Maçın başından beri akıl almak top kayıpları yaptı siyah-beyazlılar. Twente ikinci yarıda da üstünlüğü ele aldı.

Orta saha çok düştü, basit top kaybının cezası 76. dakikada kesildi ve 1-0 geriye düştük. Twente'nin ilk 11 değeri: 18.850.000 euro, yani İmmobile ve Joao Mario'ya verilen para kadar. Yaş ortalamaları ise 25.5. Kritik Avrupa maçında Joao Mario ve Onur Bulut gibi isimler sahaya giriyorsa, bu durum zaten her şeyi anlatıyor. Maalesef, durumlar bu şekilde olduğu sürece beklentiye girmeye gerek yok.

TURGAY DEMİR – TRENTE ÇARPTI!

Hollanda Ligi bildiğin halı saha havasında oynanan bir lig. Twente de o ligin ortalama takımlarından biri… Böyle bir rakip karşısında Beşiktaş ayağında top tutamadı, savunmadan çıkmakta zorlandı, sahanın her yerinde top kaybetti ve kendi de kayboldu. Adamlar her an maçın içindeler, yerinde duran yok, araya koşanlar, alan daraltanlar, baskı yapanlar ne ararsan var! Sürekli topun arkasında ve Beşiktaş'ın ensesindeydiler.

İlk yarının sonlarına doğru Twente soluklanmak için mola verince Beşiktaş biraz olsun top yaptı… İkinci yarının ilk dakikasından itibaren yine Hollanda ekibi aldı sazı eline. İmmobile sakatlandı, Rafa yoruldu, yerlerine giren Salih orta sahada mücadele gücünü artırırken, Semih önde pek bir varlık gösteremedi.

Rashica ve Muçi yokları oynadılar… Önde top tutmak mümkün olmayınca orta saha ve savunma oyuncuları iki kişilik oynamak zorunda kaldılar. Mert üç net pozisyon kurtardı, direkten dönenler, kale içinden dışarı atılanlar gırla gitti… Rakip Premier Lig temsilcisi olsa yukarıdaki manzaraya pek itiraz etmem de Twente karşısında bu hallere düşmek biraz ayıp oldu.

O olmadı, bu olmadı derken Svensson uzun oynaması gerekirken kısa oynayınca bu basit top kaybı sonrası Rots golü attı. Beşiktaş Avrupa hikayesini Van Bronckhorst döneminde zaten bana göre noktalamıştı. Bronckhorst ittikten sonra tünelin ucunda bir ışık göründü ama o da gün ışığı değil gelen trenin ışığıymış!.. Özetle Beşiktaş'a "trente" çarptı...