Dün gece yüksek tempolu, karşılıklı etkili ikili mücadelelerin sergilendiği bir 90 dakika izledik. Tabii bu korakor maçta tek eksik, iki takımın da üretkenlik sıkıntısı çekmesiydi. Diyeceksiniz ki üç tane gol var… Ama onun dışında ben iki takım adına da en fazla iki pozisyon sayarım. Beşiktaş'ta dün bazı saha içi sıkıntıları vardı. Alışmadığı sağ bekte görevlendirilen Talha, yapısı gereği ileriye katkı veremedi, Rashica'yı da yalnızlığa itti. Bunun yanında son haftalarda çıkış yakalayan Joao Mario etkisizdi. En önemli sorunlardan biri de orta sahada iki yüksek yetenek var. Chamberlain fizik olarak istenen seviyede değil. Rafa Silva'nın da defansif yönünün yetersiz olduğunu göz önüne aldığımızda Gaziantep kazandığı toplarda ileriye rahat çıkma imkânı buluyordu. Haftalardır yürüyerek oynayan İmmobile, biraz kıpırdanmış gibi gözükse de çok etkisizdi. 77. dakikada rakip 10 kişi kaldı. Beşiktaş bütün riskleri almaya başladı. Ama Solskjaer'in çok oyuncu değiştirmesiyle düzen bozulunca yoğun baskıda pozisyon bulamadığı gibi bir de gol yiyerek önemli bir üç puan kaybetti. Bu da teknik adam hatasıydı. Bu sonuç Solskjaer için soğuk bir duş etkisi yarattı. Ama son derece olumsuz giden bir takıma kısa sürede yaptığı olumlu dokunuşları göz ardı etmemek lazım. Son paragrafı Selçuk İnan'a ayırmak istiyorum... Elindeki kapasitesi sınırlı kadroyla sahada savaşan bir takım oluşturdu. Bu da takdir edilmesi gereken bir durum.