Hasan Sarıçiçek'in yazısı şöyle:
Biri bana yalan söylesin, “Mattia Ahmet Minguzzi ölmedi, yaşıyor!” desin. Belki acı diner, teselli bulur hüzünlü gönüller. Ah! Anlamsız bir ego yarışıdır sürüp gidiyor. Herkeste büyük olma, üstün olma arzusu. Söyleyin, hangi üstünlük davası geri getirir, Beşiktaş ve Trabzon sevgisini birlikte yüreğine yerleştirmiş olan 14 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’yi? Bu ne mümkün! Hangi gerekçe masum gösterebilir o hain bıçak darbesini? Acı dağ gibi… Büyük ve üstün olmak aslında iyi insan olmak değil mi? Ne yaptın Rafa Silva? Beşiktaş iyi başladığı, hatta gole kadar üstün oynadığı maçta en iyi adamı Rafa Silva’nın hücuma çıkarken kaybettiği ilk atak, Mert’in koruduğu kalede gol oldu. Buna “Futbolun adaleti yok” demek mi yakışır, yoksa pozisyon olmayan maçtan gol çıkaran Trabzonspor adına Şenol Güneş’in Banza, Visca, Cham ve Sikan’la oyunu önde kurup, önde basan akılcı kurgunun zaferi mi? Tabi ki ikincisi. Ancak Rafa Silva büyük futbolcu… Rashica’nın hazırladığı pozisyonda Masuaku’nun asistinde beraberlik golünü Rafa Silva atarak hem kendini affettirdi hem de müthiş dönüş için Beşiktaş’ı umutlandırdı. Banza’nın boşu yok Golcü var, golcü var. Diyeceğim o ki; İmmobile’ye karşı elinde Simon Banza gibi Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş gibi devleri deviren güçlü gol silahın varsa kalede değil Mert Günok, kim olursa olsun sonuçtan kaygı duyma, diyeceğim ama bir golcüyle de zafer kazanılmıyor ki… Ole Solskjaer’in fendi, kurt teknik adam Şenol Hoca’nın Güneş’ini söndürdü. Maçın adamı: Rafa Silva
