Siyah-beyazlılarda son yıllarda kaos eksik olmuyor. Kara bulutlar kulübün üzerinde dolaşıp duruyor. Bir türlü çözüme kavuşturulamayan ekonomik ve yönetimsel sorunlar her geçen gün kulübte daha büyük çatlaklara neden oluyor.
Beşiktaş’ta yönetime işinin ehli kişiler getirilmiyor. Gelen kişiler şahsi hırslarına yenik düşüyor. Beşiktaş’ın değerlerini ayaklar altına almaktan geri durmuyor. Babasının malını harcar gibi Beşiktaş’ın varlılarını tüketiyor, kulübü borç batağına sürüklüyorlar. Kulüp adeta menajerlerin at koşturma alanı olmuş. Bütün bu saydıklarımız raporlarla ortaya döküldü.
Dünyaca ünlü teknik direktörler geliyor birkaç maç sonra yüksek tazminat bedelleriyle gönderiliyor. Yine aynı şekilde dünyaca ünlü futbolcular geliyor sonra oyuncu itibarsızlaştırılarak milyon Eurolarca bonservis bedeli ödenen oyuncular bedavaya gönderiliyor.
Beşiktaş yönetimlerinin 2000 yılından bu yana sırf hocalara ödediği fesih bedeli 17 milyon Euro’ya ulaşmış.
Her yeni sezon yeni bir hayal kırıklığı olarak içimize oturuyor. Milyonlarca Beşiktaş taraftarının umutlarıyla oynanıyor, mutlulukları çalınıyor. Milyonlarca Beşiktaşlı çocuğun gözyaşlarına sebep olunuyor.
Kısacası Beşiktaş’ın sorunu ne teknik direktör ne de futbolcular. Tek sorun var o da basiretsiz, bulunduğu makamın 121 yıllık şanlı tarihe sahip Beşiktaş makamı olduğunu unutan yöneticilerdir.
