TURGAY DEMİR – İBERYA SAVUNMASI
En son sözümüzü en başta söyleyelim; Tayyip Talha'nın atıldığı pozisyonda (topa müdahale etmişken) herkese kırmızı kart verilecekse Galatasaray'da Abdülkerim, Lemina, Torreira, Fenerbahçe'de Skriniar ve Amrabat her maç kızarırlar benden söylemesi. Gelelim maça. Oyun kora kor mücadeleyle başladı. Rafa aldı götürdü olmadı, Kasımpaşa geldi olmadı derken karşılıklı ataklar keyif verdi.
Ouanes'in golüyle ev sahibi öne geçip ardından Kartal 10 kişi kalınca maçın havası değişti. Eksik kalın Beşiktaş, "Rakibe gideceğine ayağımda kalsın" dercesine, topu etkisiz bölgede dolaştırırken Kasımpaşa da bulduğu her fırsatta kontraya çıktı, pozisyonlar buldu... Immobile-Hekimoğlu değişikliği Beşiktaş adına ön tarafta daha hissedilir bir manzara yaratırken Gedson'un stopere geçmesi nedeniyle Kartal pozisyon yakalasa bile istediği baskıyı kuramıyordu.
Emirhan sakatlanmış, Tayyib kızarmış, Gedson'un ileri gitmesi gerek, yani Paulista en az "üç kişilik" oynamak zorundaydı… O da öyle yaptı. Zaman zaman Masuaku ve Svensson destek verdiler ama çoğu kez tek başınaydı ve müthiş direndi… Bildiğin İber Yarımadası Savunması yaptı helal olsun. Bir topu direkten dönen Rafa Silva daha sonra karşı karşıya kaldığı pozisyonda da golü yapamayınca maç gitti, gidiyor noktasına geldi…
Kasımpaşa'nın golü ofsayta takıldı, dönüşünde yine Rafa-Gedson kaçırdı ve heyecan doruğa çıktı vesselam. Salih bu dakikalarda en aktif Kartal'dı demek mümkün… Uçanı, kaçanı kovaladı ve öndeki arkadaşlarına da destek verdi. Nitekim ceza sahası içinde yüzüne darbe alınca hakem Sağlam bu kez beyaz noktayı tereddütsüz gösterdi ve tabela eşitlendi. Kalan son birkaç dakikada iki takım da birer net pozisyon bulsa da kimsenin atacak hali kalmamıştı. Beşiktaş bu şartlarda bir puan aldığı için sevinmeli, bu hakemle çok daha kötüsü olabilirdi vesselam.
SİNAN VARDAR – UMUTLAR SÜRÜYOR
Kupa, Beşiktaş'ın ana hedefiydi. Bu yolda elenmek gerçekten çok üzücü oldu. Artık tek hedef; kalan maçları kazanıp ligi 3. sırada bitirerek Avrupa'ya gitmek. Bu hedef doğrultusundaki ilk sınav ise Kasımpaşa karşılaşmasıydı. Solskjær, Rafa Silva'yı forvette kullandığı düzenden vazgeçerek başladı bu maça.
Kasımpaşa ise karşılaşmaya, Mamadou Fall'ı Beşiktaş savunmasının arkasına kaçırma denemeleriyle başladı. Bu denemelerin birinde başarılı oldular ancak ofsayt bayrağı kalktı. 14. dakikada ise yine Mamadou Fall savunma arkasına sarktı, Ben Ouanes'e bıraktı ve Beşiktaş 1-0 geriye düştü. Rafa Silva, tamamen kendi gayretiyle girdiği bir pozisyonda harika bir vuruş yaptı ama top direkten döndü. Tayyip Talha, geçen hafta da takımı 10 kişi bırakmıştı. Bu hafta da yine bariz kırmızı kartlık bir hareket yaparak takımı eksik bıraktı. Bu tip pozisyonlarda hiç dikkat etmiyor; artık çok daha dikkatli olması şart.
Gol pozisyonunun az olduğu bir ilk yarı izledik. Kasımpaşa, oyunun genelinde biraz daha hakim bir görüntü sergiledi. Yazmak istemiyorum ama hocam, Immobile adeta "Ben bu sene buraya tatile geldim, finali başka yerde yapacağım" diyor — ama sen ısrarla bu adamı 11'e koyuyorsun. Bir futbol adamı olarak anlamadığım bir tercih bu. Rafa Silva olmasa, Beşiktaş artık kaleye gidemeyecek ve hücum gücü tamamen sıfırlanacak.
Joao Mario ve Immobile oyundan çıktı, ikinci yarının başında Rashica ve Mustafa oyuna girdi. Kasımpaşa öyle rahat bir maç oynuyor ki, belki de bu sezonun pas rekorunu kırıyor. Haris Hajradinovic, Türkiye'nin en iyi oyun kuran orta sahası. Yasin Özcan da iyi bir maç çıkarıyor. Neden Aston Villa'nın hemen kaptığını da belli ediyor.
10 kişi kalan Beşiktaş, zaman zaman gol pozisyonları bulsa da, bir türlü çerçeveyi bulamadı. Rafa, klasına yakışmayacak şekilde kaleciyi geçemeyince, Beşiktaş'ın beraberlik umutları da git gide azalıyordu. Maçın bitimine dakikalar kala, Beşiktaş haklı bir penaltı ile beraberliği yakaladı. Gedson'un ayağından gelen golle maçı 1-1'e getirdi ve Avrupa kupaları iddiasına devam etti.